E-ticaret Sitelerinde Güven Sağlamak İçin Kullanılabilecek 17 Yöntem

Yeni açılan e-ticaret sitelerinde güven sağlamak, en büyük sorun olarak öne çıkmakta. Öyle ki yapılan onlarca yatırım güven vermediği takdirde çöpe gidebilmektedir. Peki e-ticaret sitelerinde güven sağlamak için neler yapabiliriz? Bu yazıda aklıma gelen 17 yöntemi sizinle paylaşmak istedim.

E-ticaret Sitelerinde Güven Sağlayacak 17 Yöntem

1. Tasarım

E-ticaret sitelerinde güven söz konusu olduğunda öncelikli olarak tasarımınızı gözden geçirmenizde fayda var. Siteye ilk girişte güven sağlayamıyorsanız 1-0 geride başladığınızın resmidir. Tasarım için profesyonel destek alabileceğiniz gibi kullanacağınız altyapıya uygun temalar da seçme şansınız var.

Ayrıca sizin beğenmiş olmanız tasarımın güven verdiği anlamını taşımayacaktır. Çevrenizden sektörünüz ya da işinizle hiç alakası olmayan 4-5 kişiyle birlikte sektörünüzü çok iyi bilen yine 4-5 kişinin yorumunu almanızda fayda var. Tabi bu yorumları da dikkate almalısınız 🙂

2. Mobil Tasarım

Bu konuda ısrarcıyım. Sanırım bir süre daha ısrarcı kalacağım. Sebeplerine gelince;

  • İnternete bağlanma oranları hızlı bir şekilde mobil cihazlara doğru kayıyor.
  • Mobil tasarıma sahip siteler daha fazla ziyaretçi ağırlıyor.
  • Kullanıcı deneyimi mobil tasarımlarda daha yüksek.
  • Hazır 4,5G gelmişken bundan faydalanmak lazım 🙂

Google tarafında incelediğim raporlara göre insanlar gerçekten mobilden internete bağlanmayı daha çok sevmiş durumda. Bu da neden bu kadar ısrarcı olduğumu kısaca özetler sanırım.

Öte yandan dikkat edilmesi gereken esas konular, mobil tasarımın masaüstü tasarıma yakın olması, işlevsel olması ve satın almayı kolaylaştırması gerektiği.

3. SSL Sertifikası

SSL herşey değildir ancak çok şeydir. Öncelikle ziyaretçilerinizin bilgilerini güvenlik duvarının arkasına almış olursunuz. Sonrasında ise Google gibi devlerin de isteğini karşılamış olursunuz. Bu konuda şöyle de bir tüyo vereyim; SSL sertifikasının aktif olduğu sayfaları müşterilerinize anlatırsanız ve SSL aktif olduğunda güvenli ortamda olduklarını iletirseniz sitenize karşı ekstra güven sağlamış olursunuz.

4. Sosyal Medya Şablonu

Sosyal ağlarda ürün paylaşımı konusunu o kadar çok dile getirdim ki sanırım takipçilerim artık “YETEEEER!” diye bağıracak ancak bu konuya tekrar değinmem lazım. Öncelikle şu konuda bir kere daha uzlaşalım. Sosyal medya hesaplarınızda ürün linki paylaşmanız sosyal medya yönetimi değildir. (Üzerini de çizeyim ki iyice anlaşılsın :))

Peki ne yapmalıyız? Yapılması gereken firmanızın çizgisine uygun şekilde tasarlanmış birkaç görsel belirleyip, bu görsellerin paylaşılmasını sağlayabilirsiniz. Eğer grafik konusunda bilgili değilseniz bir profesyonelden yardım almanızda fayda var. (Hayır, mavi arkaplan üzerine ürün ekleyip, sadece XXX,00 TL yazmakta doğru değil)

5. Reklam Şablonu

Sitenize daha fazla ziyaretçi çekmek, haliyle daha fazla satış yapmak için yapılan reklamlarda da bir şablonunuzun olması ek güven unsurudur. Eğer web sitenizin tasarımına yakın şablonlarla banner reklamlar yaparsanız sitenize gelen ve memnun kalan ziyaretçiler, daha sonra aynı reklamı gördüklerinde sitenizi önceden bilirler.

6. Hakkımızda sayfası

Firmanızı hatta sizi tanımayan ancak öğrenmekte isteyen kişilere kendinizi detaylıca anlatın. Neler yaptınız? Neler yapmak istiyorsunuz? İletişim bilgileriniz gibi kendinizi övmeden, abartıya kaçmadan, YALAN YANLIŞ bilgi vermeden ancak çokta mütevazi olmayan bir Hakkımızda sayfası her zaman güven sağlar.

7. Alternatif Pazarlarda Bulunmak

E-ticaret sitenizin olması markanızın tek başına bir e-ticaret sitesi üzerinden ayakta kalabileceğini göstermeyeceği gibi marka bilinirliği için de yeterli değil. İster marka adınızla olsun ister olmasın N11, Gittigidiyor ve Hepsiburada gibi platformlarda da aktif olmanız firmanızın yararına olacaktır. Günümüzde pek çok markanın alternatif pazarlarda mağazası bulunmakta. Burada amaç aslında daha çok satış gibi dursada temel hedef markanızın daha fazla kişiye ulaşmasını desteklemek. Eğer bu doğrultuda alternatif pazarlarda da bulunursanız kısa sürede markanızın hem bilinirliği hem de güvenilirliğinin arttığını görebilirsiniz.

8. Blog

Bu konuyu uzun uzun anlatmayacağım. Zaten şu yazımda yeterince bahsetmiştim: E-ticaret Siteleri Neden Blog Tutmalı?

9. Firma Resim Galerisi

Ziyaretçilerinize ciddi ve yaptığınız işte gerçek bir girişim olduğunuzu gösterin. Ofisinizin, deponuzun hatta binanızın görsellerini onlarla paylaşın. Sadece sanal bir oluşumdan ibaret olmadığınızı ispatlayın kısaca 🙂

10. Müşteri Yorumları

Bir ürünü sattıran en önemli unsurlardan biri müşteri yorumudur. Bununla ilgili bir kaç makalede daha behsetmiştim. Aynı kişilerin firmanız hakkında da yorum yapmasına olanak tanıyın ve bunu sitenizde yayınlayın. Sitenize ilk defa gelen birisi için “Kim Bu XX Firması?” sorusunu hızlıca cevaplamış olacaksınız.

11. Ürünü Öven Değil Özetleyen Açıklamalar

Ürün açıklamaları genelde sabittir. Üretici ya da ithalatçı firma tarafından sağlanan açıklamalarda genelde ürünü yere göğe sığdıramayan ifadeler içerir ve artık bunlar geçerliliğini yitirdi. İnsanlar daha gerçekçi anlatımlar bekliyor. Peki bir ürünü nasıl daha güvenilir şekilde tanıtırsınız? Bunu 2 başlık altında inceleyelim.

11.1. Editöryal Yorumlar

Firmanız bünyesinde ürünleri tanıyan kişilerce ürünü kısaca anlatmalarını isteyin ve bunu ürün içeriklerinde paylaşın. Bu “saç bakım kremi ile saçlarınız göz kamaştıracak” yazısı yerine “daha parlak saçlara sahip olmak isteyenlere özel saç bakım kremi” cümlesi daha gerçekçi ve doğal duracaktır.

11.2. Ürün Soru/Cevap Bölümü

Bırakın insanlar ürünler hakkında soru sorsun. Siz de bunları cevaplayın. Samimi bir şekilde ve en anlaşılır dili tercih edin. Mümkün olduğu kadar teknik terimler kullanmamaya özen gösterin.

12. Hızlı Geri Dönüşler

Tarafınıza gelen mailleri hızlı bir şekilde yanıtlayın. Sorular size saçma gelse bile soran kişi için bu bilgi gerçekten önemli olabilir. Daha da önemlisi soruyu soran kişi o anda o ürünü almak için bekliyor olabilir.

13. İletişim Bilgilerinin Görünür Olması

Telefon, mail ve adres bilgilerini paylaşmaktan çekinmeyin. Telefon için özellikle 444 numaralar ekstra güven sağlarken GSM numarası kullanmak hanenize eksi olarak yazılabilir.

14. Firmayı ve Sektörünü Anlatan Bir Logo

Logonuz sırf logomuz olsun diye üretilmiş olmasın. Markanızı ve firmanızı anlatan, bir hikayesi olan logolar seçmeyi deneyin. Bunun için bu işi profesyonellerle çalışmanızda fayda var.

15. Ürün Görselleri

Ürün görsellerinde en çok dikkat edilmesi gereken husus bana kalırsa bütünlüktür. A ürünün resmi bulanık, küçük ve anlaşılmazken B ürününde 2000×5000 px ölçülerinde görseller olmasın. Tüm görsellerde aynı boyut ve kalitenin olmasına dikkat edin.

Ayrıca ürünü hem sonsuz zeminde hem de bir manken üzerinden paylaşmanız ürüne olan güveni arttıracaktır.

Kendime Not: Ürün görselleri ile ilgili bir yazı hazırla.

16. Site Hızı

Site hızı hem Google hem de ziyaretçiler için önemli olduğu kadar, sitenizde kalma süresini de etkileyen unsurlardan. Kimse yavaş bir sitede işlem yapmak istemez. Hele ki günümüzde bu kadar hıza kavuşmuşken.

Sitenizin maksimum seviyede hızlı olmasını sağlayın. İnsanlar sayfalar arasında beklemek zorunda kalmasın.

17. Grafikler Birbirleriyle Uyumlu mu?

Sitenizde kullandığınız tüm banner, slider gibi grafiklerin birbiri ile uyumlu olmasını sağlayın. Rengarenk siteler oluşmasına izin vermeyin. Bir şablonunu olsun ve bu şablona sadık kalmaya çalışın. Bu hem düzenli ziyaretçilerinizin kampanyalarınızı algılayışını kolaylaştıracak hem de görsel dağınıklığı ortadan kaldıracaktır. Ayrıca şablon ilk görünüşte markanızı anımsatacaktır insanlara.

İnanılır gibi değil. Bu yazıyı yazmaya başladığımda madde sayısı sadece 6’ydı 🙂 Umarım eğlenceli ve bilgilendirici olmuştur. Üstelik ilk yazmaya başladığımda tarihler 26/04/2016’yı gösteriyormuş. 🙂

Bu yazı E-ticaret Danışmanı Adem Altan tarafından kaleme alınmıştır. Yazıyı yazarın kendi sitesinde okumak için E-ticaret Sitelerinde Güven Sağlamak İçin Kullanılabilecek 17 Yöntem adresini ziyaret edebilirsiniz.

E-ticaret Sitelerinde Tüketiciler Alışveriş Sepetini Neden Terkeder?

E-ticaret sitelerinin ana amacı elbette siteye gelmiş kişiyi, satın almaya yöneltmektir. Bu nedenle ilk olarak bakılması gereken değerlerden bir tanesi, siteye gelmiş hatta ürünleri sepete atmış ama satın almadan çıkmış kişilerin oranıdır. Bu insanlar alışveriş yapmaya başladıkları halde neden siparişlerini tamamlamıyor? Yapılan araştırmalar e-ticaret sitelerinden alışveriş yapan müşterilerin %71’inin alışverişini tamamlamadan sepeti terk ettiğini ortaya koyuyor.

Peki müşteriler neden sepete ürün ekleyip satın alma yapmıyorlar? Araştırmaların sonucuna göre müşterilerin alışveriş sepetini terk etme nedenleri 12 başlık altında toplanıyor.

1- Yüksek Kargo Ücretleri
Ne yazık ki ülkemizde kargo ücreti her zaman gereksiz bir ödeme olarak hissedilmekte. Hatta kargo ücretini ödememek için daha fazla tutarda alışveriş yapan büyük bir kesimde mevcut.

- Bunu fırsata çevirmekte sizin elinizde. Ücretsiz kargo limitlerini makul seviyede tutmanız halinde sepet ortalamanızı yükseltebilir ve satışlarınızı da aynı oranda iyileştirebilirsiniz.

2- Ürünü Satın Almaya Hazır Olmamaları

Bazen ürün satın almak yerine fiyat araştırması ya da ürün araştırması da yaparız. Hatta bu ürünleri sepete atar ve ne kadarlık bir tutara denk geldiğini görmek isteriz. Ancak sonrasında yüksek tutar, farklı sitelerde daha ucuza bulabilme ihtimali gibi nedenlerle vazgeçebilir ya da alışverişi erteleyebiliriz.

Bu gibi durumlar için de en uygun hamlelerden biri hatırlatmak mail ve SMS'leridir. Kişiye sepette kalan ürünleri hatırlatarak satışlarınızı arttırmanız mümkün. Tabii kişi henüz üye olmadıysa bu durum geçerli olmayacaktır. Bu durumda da size tavsiyem Google Adwords desteği ile Dinamik Yeniden Pazarlama kampanyası hazırlamanız.

3- Ürünlerin Pahalı Olması
İnternetten alışverişi cazip hale getiren unsurlardan biri de aynı ürünün mağaza fiyatlarından daha düşük olması. Kimse 10 TL fiyata gördüğü bir ürünü 15 TL’ye almak istemeyecektir.

Bunun için fiyatlarınızı makul seviyede tutabilir ya da düzenli olarak hediye çeki gibi ek indirimler sağlamanızda fayda var.

4- Ürünleri Kaydedip Sonradan Almayı Düşünmeleri
Bu konuya 1. madde de değinmiştik. İnsanlar alışveriş yapmak için kart ekstresinin kesilmesini bekleyebilirler ya da o anda ortaya çıkan bir sorun sebebiyle alışverişi erteleyebilirler.

Çözüm için Bkz: 2. madde.

5- Kargo Fiyatı Hakkında Net Bilgi Bulunmaması
1. madde de bu konuya değindik ama kargo ücretinin yüksek olmasının dışında bir bilgi verilmemesi de sorun çıkarabilir. İnsanlar sipariş verirken toplamda ne kadar ödeme yapacaklarını bilmek isteyeceklerdir.

Çözüm olarak kargo ücretini sepet sayfasında ya da ödeme sayfasında net olarak belirtmenizde fayda var. Ayrıca kargo ücretini peşinen tahsis etmeniz de faydalı olacaktır.

6- Üyeliksiz Alışverişin Mümkün Olmaması
Kimse zorunlu üyelikten hoşlanmaz. Her ne kadar üye olurken girilen bilgilerin, alışveriş esnasında da girilmesi gerekse de, zorunlu üyeliği kimileri zaman kaybı olarak algılarken, kimileri de hergün gelecek onlarca mail ve SMS olarak düşünmektedir.

Üyeliksiz alışveriş imkanı sunun gitsin :)

7- Fazla Bilgi Vermek Zorunda Olmaları
Alışveriş yapmanın en kolay yolu e-ticaret sitelerini tercih etmektir. Tabi bunu zulme dönüştürmeye de gerek yok. İnsanlar form doldurmayı sevmezler.

İhtiyacınız olmayan bilgileri talep etmeyin. Özel bilgiler almaya çalışmayın.

8- Ödeme İşleminde Aşamaların Fazla Olması
Tek sayfada ödemek gibi bir kolaylık varken, insanlar neden 3-4 hatta 5 ayrı sayfada ödeme yapmak istesinler ki? Hem zaman hem de enerji kaybı olarak algılanması gayet normal.

Tek sayfada ödeme modüllerini kullanmanızda fayda var.

9- Web Sitesinin Yavaş Olması
Ben de dahil pek çok internet kullanıcısı yavaş sitelerden hoşlanmıyoruz. Muhtemelen sizde de durum aynıdır. Ürün sayfalarını yavaş açılması, ödeme sayfasının yavaş hareket etmesi gibi durumlar oldukça can sıkıcıdır.

E-ticaret sitenizin hızlı olmasını mümkünse herhangi bir sayfanın 1 saniyenin altında açılmasını sağlayın. Bu sürenin maksimum 5 saniyeyi geçmemesini de notlarımıza eklemekte fayda var.

10- Kdv Ödemelerinin Olması
Bu nedeni aslında biraz açmak gerekli. KDV bilgilerinin olması ya da olmamasından kastım, ürün fiyatında bu bilginin bulunmaması. Ürünün fiyatının ödeme ekranında değişmesi hem hoş karşılanmaz hem de caydırıcı olmakta.

Ürün bilgisinde ve ödeme sayfasında KDV oranının ve tutarının net bir şekilde belirtilmesinde fayda var.

11- Ödeme Alternatiflerinin Olmaması
Herkes kredi kartı kullanmak zorunda değil ya da insanlar kredi kartı bilgilerini sizinle paylaşmak zorunda değiller. Daha da önemlisi sitenize ilk kez kullanan pek çok insan kredi kartı gibi önemli bir bilgiyi paylaşmak istemeyebilirler. Neticede günümüzde halen internet üzerinden dolandırılan insan sayısı bir hayli fazla. İnsanlara hizmetinizi deneme imkanı sağlayın.

Kapıda ödeme gibi daha güvenilir sayılabilecek ödeme yöntemlerini aktif tutarken aynı zamanda daha fazla ödeme seçeneği sunmanızda fayda var. Havale, PayPal ya da daha seçenekli bir kredi kartı ile ödeme seçeneği.

12- Yavaş Kargo
Ve geldik en zor olan kısıma. İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde en çok karşılaşılan ve müdahale şansının en az olduğu bölümlerden biri de kargo ve nakliye. Hem e-ticaret firmasının dışında kalan bir konu hem de mesafe olarak çok uzak kalabileceğiniz bir alan. Ürün gitti mi? Ne zaman gitti? Teslimat süresi ne kadar sürdü? gibi pek çok soruyu tek tek incelemek bazen mümkün olmaz. Bu da müşterinizin 2. siparişi vermesini engelleyebilir.

Öncelikle birden fazla kargo firması ile çalışmakta fayda var. Bazı kargo firmaları büyük şehirlerde çok hızlıyken küçük şehirlerimizde teslimat süresi uzayabiliyor. Bazı kargo firmalarında da durum tam tersi bir şekilde işler. Bu durumda en iyi kararı verecek olan kişi müşterinizdir. Geçmiş tecrübelerine dayanarak kendisine en hızlı ve doğru teslimatı yapacak firmayı seçmelerine imkan sağlayın.

Bol kazançlar dilerim.

Bu yazı ilk olarak E-ticaret ve Google Adwords Uzmanı Adem Altan tarafından e-ticaret, e-ticaret fikir, e-ticaret fikirleri etiketleriyle http://www.ademaltan.com.tr/tuketiciler-alisveris-sepetini-neden-terkeder/ adresinde yayınlanmıştır.

7 Basit Adımla Satışlarınızın Artmasına Destek Olun

E-ticaret devleri büyük birer tekel olarak uluslararası e-ticaret pazarını kontrol ediyor. Ancak Amazon, eBay, Zappos, Wal-mart ve Alibaba gibi devler, sahip oldukları know-how’la aynı zamanda tüm diğer e-ticaret şirketlerine örnek oluyor.
En büyüklerin arasına girmek zor olabilir, ama bu durum onlardan ders almaya ve kendi e-ticaret işinizi geliştirmeye mani değil. İşte size dünyanın en büyük e-ticaret markalarından satışları ve gelirleri artırmakla ilgili 7 ibretlik ders:

1. Sayfalarınız Hızlı Açılsın
Dünyanın en güzel sitesine sahip olsanız da sayfalarınız yavaş açılıyorsa müşteri kaybedersiniz. Bunun için Google+ sosyal ağına bakmanız yeterli. Google+ sayfaları yavaş yüklendiği için büyük miktarda aktif kullanıcı kaybına uğradı. Siz de ziyaretçi kaybına uğrarsınız.
Somut konuşalım mı? Bir sayfanın yüklenmesindeki her 100 milisaniyelik gecikme satışlarını %1 azaltıyor! Kısacası insanların acelesi var ve yavaş yüklenen sayfalarla işleri yok. Ayrıca mobil cihaz kullanıyorlar. Hafta sonu evden alışveriş etseler bile ne alacaklarına hafta içi akıllı telefondan bakıp karar veriyorlar.
Mobil internet bağlantısı da pahalı, bu yüzden yavaş yüklenen sayfalarla yolda vakit kaybetmek istemiyorlar. Duyarlı mobil tema kullanın ve sayfalarınızın mutlaka hızlı açılmasını sağlayın.

2. Müşteri Size Kolay Ulaşsın
Dünyanın en büyük e-ticaret sitesi Amazon bile ürün sevkiyatı gibi birçok teknik konuda müşteri hizmetleriyle ilgili sorunlar yaşıyor. Müşteri her zaman sorunlu olabilir ve hemen her zaman haklıdır. Müşteriyi memnun edip satışlarınızı artırmak ve müşteriyi elde tutmak istiyorsanız müşteri hizmetlerine önem vermelisiniz. Öyleyse müşterinin de size 7/24 ulaşması gerekiyor.
Bunun için ücretsiz telefon çağrıları, e-posta, online sohbetle müşteri desteği gibi çok sayıda seçeneğiniz var. Ancak en güzeli ve en uygun maliyetli çözüm sayfanızda alışveriş, fatura bilgileri, ürün iadesi gibi gerekli tüm detayları net, okunaklı ve anlaşılır bir yazıyla anlatmak.
Müşteri hizmetlerinde en önemli nokta müşterinin size ulaşmasını gerektiren sorular ve sorunlara yol açmamaktır. Müşteriyi baştan doğru bilgilendirirseniz bu sorunu büyük ölçüde aşmış olursunuz. LivePerson, BoldChat ve Live2Support gibi hizmetlere entegre olan e-ticaret platformlarını kullanabilirsiniz.

3. Kişiselleştirin
Derler ki hayatta her şeyi kişiselleştirip üstünüze alınmayın, ama müşteriler ve e-ticaret söz konusu olduğunda bu tam olarak doğru değil. Müşteriye özel bir hitap biçimi, ihtiyaçları ve kullanıcı alışkanlıklarına özel kişiselleştirilmiş kampanyalar kullanmanız gerekiyor.
Amazon’un ün güçlü yanlarından biri de bu. Örneğin müşteriye daha önce ilgilendiği ürünlere benzeyen ürünler içeren kişiselleştirilmiş bir açılış sayfası gösteriyor. Ürün sayfanızda müşteriye çok sayıda genel seçenek sunarsanız insanlar kararsız kalır ve satışlar azalır. Kişiselleştirilmiş ürün sayfaları ise satışları kolaylaştırır.
Bu noktada “şunu alan şunları da satın aldı ve hepsi bir arada yüzde 20 indirimli” gibi anlık, nokta atışı yapan kampanyalar kullanabilirsiniz.

4. Sitenizde Arama Kutusu Olsun
Sonuçta insanların aradığını bulmasını kolaylaştırırsanız satışlarınızı da kolaylaştırmış olursunuz. Böylece müşteriler ana sayfa, kategori ve ürün sayfalarında aradıklarını hızla bulabilirler. Bunun için de en iyisi ürün ve hizmetlerinizle ilgili başarılı bir anahtar kelime çalışması yapmak ve bu kelimeleri ürün sayfalarında kullanmak.
Böylece hem arama motorlarında sitenizi kolay bulurlar hem de siz, site içi aramalara bakarak müşteri davranışlarını izler, ürün ve kampanyalarınızı onlara göre özelleştirerek satışlarınızı artırırsınız. Nitekim sitenizde arama kutusu kullanan müşterilerin dönüşüm oranı yüzde 2,4 iken, arama kutusu kullanmayanların dönüşüm oranı yüzde 1,7 olduğunu görüyoruz.

5. Test Yapın
Amazon CEO’su Jeff Bezos’un dediği gibi, “Yılda yaptığınız testleri iki katına çıkarırsanız iki kat daha fazla fikir üretirsiniz.” Kısacası test yapmaktan asla vazgeçmeyin, çünkü planlar bozulmak için vardır ve evdeki hesap çarşıya uymaz. Sitenizde satışların neden arttığını, neden azaldığını veya satışları nasıl artıracağınızı ancak test yaparak görebilirsiniz.
eBay kurucusu Pierre Omidyar da aynı şeyi söylüyor: “İnsanların çoğu gidip yeni bir şeyler denemiyor”, yani deneme yanılma yöntemi ve testler yoluyla öğrenmeniz gerekiyor.

6. İşlem Bildirimleri
İnsanlar e-posta pazarlaması kapsamında tanıtım amaçlı gönderilen e-posta iletilerini reklam olarak gördüğünden az okuyor, hatta çoğu zaman bu iletileri tıklayıp açmıyor. Ancak işlem bildirimleri farklı. İşlem bildirimleri sizden alışveriş yaptıkları zaman, sipariş verdiklerinde, bültene abone olduklarında, ankete katıldıklarında gönderdiğiniz onay iletileridir.
İşlem bildirimlerine e-posta pazarlaması metinleri ekleyerek satışlarınızı artırabilirsiniz, çünkü yapılan araştırmalar işlem bildirimlerinin diğer pazarlama iletilerinden 4 – 8 kat daha fazla açılıp okunduğunu gösteriyor.
Peki insanların ilgisini çekecek ve onlara reklam gibi gelmeyecek e-posta iletilerini nasıl hazırlarsınız? Amazon gibi yapabilirsiniz. Amazon yaptığınız alışverişlerle ilgili size alışveriş analiz ve değerlendirme raporları gönderiyor ama aslında bunlar pazarlama amaçlı tanıtım içeriği (ürün incelemeleri vb.).

7. Ürün İncelemeleri ve Sosyal Kanıt
Hiç kendinizi kandırmayın: Müşteri kime inanır? Size mi, yoksa başka müşterilere mi? İnsanların gönüllü marka elçileri olup sizi kendi sosyal ağ hesaplarından tanıtmalarını istiyorsanız öncelikle onları memnun etmeniz gerekiyor, ama bu daha başlangıç. Bir de ürün sayfalarınızda ürün incelemeleri yazmalarına izin vermeniz lazım.
Olumlu ürün incelemelerini müşteriler yazarsa daha inandırıcı ve doğal olur. Ayrıca, açıkça kötü niyetli eleştiri içermeyen olumsuz ve yapıcı ürün incelemelerine de izin vermelisiniz. Korkmayın, kimsenin ürünü kusursuz değil ve insanlar ürünlerinizin hem eksilerini hem de artılarını yazarsa çok daha inandırıcı olur. Ayrıca “adamlar ürünlerine güveniyor kardeşim” derler.

Müşterilerin yüzde 88’i bir sitedeki doğal ürün incelemelerine eş-dost tavsiyesi kadar güvendiklerini söylüyor. Ürün incelemeleri aynı zamanda içerik pazarlama metinleri olup e-ticaret sayfalarınızın arama motorları tarafından endekslenmesini hızlandırıyor.
Siz de Amazon’un ürün sayfasından esinlenerek yıldızlı rating sistemleri (yani pazarlamada oyunlaştırma taktikleri) kullanabilirsiniz. Ayrıca müşterilerin bunlara filtre uygulamasına izin verin. Örneğin 5 yıldızlı ürün incelemeleri ile 1 yıldızlı incelemeleri de okusunlar. Merak etmeyin, sırf size saldırmak için ters yazan insanları hemen anlar ve onları ciddiye almazlar. Böylece ürünlerinizin prestiji artar.

Bonus: 8. İbretlik Ders
E-ticaret söz konusu olduğunda büyük şirketleri yakalamak zor, ama bu şirketlerin satışları artıran cin fikirlerini sizden saklaması da imkansız: Çünkü tek yapacağınız sitelerini ziyaret edip neler yaptıklarına bakmak. Ardından kendi bütçeniz, hedef kitleniz, marka imajınız ve ürünlerinize göre uygun gördüğünüz taktikleri e-ticaret sitenize uygulamak. Öyleyse 8. ibretlik ders de şöyle olmalı: E-ticaret sitesi açmadan önce rakipleriniz neler yapmış, internette gezip bir bakın.

Kaynak: http://eticaretmag.com/e-ticaret-devlerinden-satislari-artiran-7-ders/

Bu yazı ilk olarak E-ticaret ve Google Adwords Uzmanı Adem Altan tarafından e-ticaret, e-ticaret danışmanı, e-ticaret fikirleri, e-ticaret uzmanı, eticaret, eticaret danışmanı etiketleriyle http://www.ademaltan.com.tr/7-basit-adimla-satislarinizin-artmasina-destek-olun/ adresinde yayınlanmıştır.

E-ticaret Sitelerinde Tasarımla Satışları Arttırmanın 10 Kolay Yolu

E-ticaret ortaya çıkalı 21 yıl oldu ve sizin de web sitenizi 2015 yılının kullanıcı trendlerine göre yenilemeniz gerekebilir. Bunun için web tasarımını en son tercihlere göre düzenlemeniz ve içeriği güncellemeniz gerekiyor. Bu bağlamda duyarlı web tasarımları sitenizin masaüstü, laptop, akıllı, telefon ve tablet ekranında düzgün görüntülenmesini sağlıyor. Stok fotoğraflar yerine yaratıcı, özgün fotoğrafları kullanan sitelerin dönüşüm oranları yüzde 48’e kadar artıyor. Web sitesinde satışları artırmanın 10 yolunu aşağıdaki infografikte bulabilirsiniz.

E-ticaret-Sitelerinde-Tasarimla-Satislari-Arttirmanin-10-Kolay-Yolu

Kaynak: http://eticaretmag.com/web-sitenizde-satislari-artirmanin-10-yolu-infografik/

Bu yazı ilk olarak E-ticaret ve Google Adwords Uzmanı Adem Altan tarafından e-ticaret, e-ticaret fikirleri, satış arttırma yöntemleri etiketleriyle http://www.ademaltan.com.tr/e-ticaret-sitelerinde-tasarimla-satislari-arttirmanin-10-kolay-yolu/ adresinde yayınlanmıştır.

E-ticaret Mobil Tasarım ve Uygulamaların Önemi [İnfografik]

Mobil cihazların yaygınlaşması, markaların e-ticaret tarzlarını değiştirmesine yol açıyor. Mobil cihazlar, markalara doğru pazarlama taktiklerini kullanmaları halinde her an ve her şekilde müşterileriyle iletişim kurabilme imkanı tanıyor. Baynote’un infografik‘inde bu konuyla ilgili önemli bulgularla karşılaşıyoruz.

Günümüzde akıllı telefon ve tablet kullanıcıları, gittikleri her yere cihazlarıyla beraber gidiyor, bu da demek oluyor ki kaliteli bir mobil deneyim ile müşterilerinize her an ve her şekilde ulaşabilirsiniz. Mobil cihaz kullanıcılarının yüzde 61′i kendilerine iyi bir mobil deneyim yaşatan markalar hakkında olumlu izlenimler ediniyorlar.

Mobil cihazlardan yapılan alışverişlere bakıldığında onlineda yapılan her 10 dolardan 1′inin mobilden geldiğini görüyoruz. 2013′ün ikinci çeyreğinde mobil ticaret hacmi ABD’de 4,7 milyar dolara ulaşırken, büyüme oranı olarak baktığımızda mobil ticaret e-ticaretin yüzde 200 katı büyüme gösterdi.

Öldüğü düşünülen e-mail marketing‘in ise mobil cihazlarla yeniden canlandığı ve müşterilerin yüzde 64′ünün bu mail’leri mobil cihazlardan takip ettiği görülüyor. Gönderilen mail’lerin mobil kullanıcıların kullanımına uygun hale getirilmesinin önemi, bu oranla ortaya çıkmış oluyor. Tüketicilerin e-ticaret sitelerinde harcadıkları zamanın yüzde 48′ini mobil cihazlar kullanarak harcaması da önemli bulgular arasında.

Mobil ticaret satışlarında rakamsal olarak ilk sırayı kıyafet ve aksesuarlar alırken, bilgisayar ekipmanları ve etkinlik biletleri ikinci ve üçüncü sırada yer alıyor. Fiyat bazında baktığımızda ise ilk sırada bilgisayar oyunları ve oyun konsolları yer alırken, ikinci sırada aksesuarlar geliyor.

mobile-commerce-infographic1

Kaynak: http://eticaretmag.com/harcanan-10-dolardan-1i-mobilden/

Prisync: E-ticaret Firmaları İçin Rakip Takip Yazılımı

Prisync

E-ticaret sitelerinin en sık yaptıkları hatalardan biri de rakip analizi yapmamak denebilir. Bu analiz tek tek tüm markaların ve ürünlerin takibini manuel olarak yapmanın uzun ve yorucu bir iş olmasından dolayı markalar tarafından çoğu zaman göz ardı edilebiliyor hatta unutulabiliyor.

E-ticaret firmalarına rakip takip yazılımıyla hizmet veren Prisync ise markaların bu sorununa çözüm getiriyor. Rakip firmaların sitelerindeki ürün fiyatları ve stok bilgilerini takip ederek, değişimleri haber veren bir yazılım sunan Prisync, rakip analizi yapmakta zorlanan markaların satışlarını ve kar marjlarını artıracak doğru fiyatlandırmayı bulma imkanı sunuyor.

2 yıl önce BizCorner isimli bir mobil uygulama projesiyle girişimcilik hayatına başlayan Prisync ekibi, bu projenin sonlanmasının ardından Şubat 2013’te Prisync için çalışmalara başladı. Ocak ve Şubat aylarında hedef kitlede yer alan e-ticaret şirketlerinin analizini yapan ve 15 firmayla görüşen ekip, bu firmaların rakip analizlerini manuel olarak nasıl yaptığını değerlendirerek, Prisync’in tasarımının temelini oluşturacak teknik geliştirmeler yapmaya başladı.

Kuruluş aşamasında KOSGEB ve TÜBİTAK’tan destek alan girişim, Mayıs ayında beta sürecine geçerek hizmet vermeye başladı. Eylül ayında herkese açık ücretli sürümünü yayınlayan şirket, bu süreçten itibaren resmi olarak hizmet vermeye başladı.

Prisync, bu yazılımı kullanan firmalara, rakip markaların tüm ürünlerindeki fiyat ve durumlarını görebiliyor ve değişimlere dair e-posta ile bildirimler alabiliyor. Panel içindeki filtreleme özelliği ile marka ve kategori ayrımı da yapılabiliyor ve analiz edilen verilen Excel ortamına aktarılmış bir şekilde markaya iletiliyor.

İlerleyen dönemlerde sistemin B2B segmentinde iyice oturmasının ardından B2C platformlarında da bu yazılımın pazara sunulması planlanıyor. Yıl sonuna kadar Türkiye dahilindeki firmalara ulaşarak çözüm sunmayı hedefleyen şirketin gelecek planları arasında Almanya ve Fransa e-ticaret pazarına açılmak bulunuyor.

Şirketin yazılım konusundaki ücretlendirmesinde de 5 farklı kategori bulunuyor. Şirketin 10 farklı rakip firmada 100 ürüne kadar karşılaştırma sunan en temel paketi 199 euro’dan başlıyor ve ürün adedi artıkça fiyatlandırma da değişiyor. Detaylı bilgi için buraya bakabilirsiniz.

Kaynak: http://eticaretmag.com/prisync/